Dün dünyanın önemli kredi kuruluşlarından biri tarafından ekonomimizin mercek altına alındığı bir gün oldu. Aslında bakacak olursak uzun zamandır ki bu uzun zaman epeyce bir uzun zaman oldu, yatırımcısını bekleten borsaları ayağa kaldıracak bir şey lazımdı. Böyle elle tutulur gözle görülür bir şey.
Yazın Avrupa’yla başlayan sarsıntılar kışın yerini Ortadoğu’daki fırtınaya bıraktı. Uzun yıllar sonra birçok sorunu geride bırakmışken dış mihrapların mevsimsel etkileri arasında sıkışıp kaldık.
Tüm bunların üstüne Merkez Bankamızın aldığı ekonomik açıdan orta vadeli işlevsel, borsa açısından kısa vadeli satıcılı kararlar herkesin kafasında kocaman bir? Oluşturdu. Bu arada İMKB de son dönemde çıkan yatırımcılara emir silebilme yetkisinin verilmesi bu düşüşlerin derinlik kazanmasına neden oldu mu? Buda başka bir tartışma konusu zannedersem.
Gelelim düne. Aslında açıklamaların geldiği saatlerde herkeste bir merak ve coşku oluştuğu yadsınamaz. Öyle ya, bu kadar olumsuzluktan sonra aranan ve beklenen kan bulunmuştu. Not artırımı! Ama bu seferki öğretmen biraz çetin ceviz çıktı. ”Sana sınıfı geçiririm. Bu notu artırırım. Fakat zayıf olduğun konular var. Cari açığın… Kredilerini düzenle fazla açılma… Yani bankalarının bir defa daha kulağını çek” dedi.
Çocuksu bir ifadeyle o saatlerde borsayı bir aldık bir verdik. En son karar verildi. Anlayamadık! Sonuç: Verelim... Öyle ya bu iyi miydi kötü mü? Haklı olan yine yatırımcıydı. Çünkü bir sonraki Merkez Bankası toplantısından ne çıkacağı bu ihtarla bilinmezken doğru olana nasıl ulaşılabilirdi. Çünkü muhtemel istek; para akışı konusunda yarış içinde olduğumuz ülkelerin notu hazır indirilirken bizim notumuzun yatırım yapılabilir konuma gelmesi için sadece tek viraj kalmıştı. Bunun içinde son bir şart. Hem de yerine getirilmesi gereken bir şart.
Özetle piyasalar beşinci ayını da belirsizlikler içinde geçirecek gibi. Ne ekonomik ne siyasi içte bir sorun yaşamadığımız şu dönemde pastadan payımızı alamamak beni üzse de bu sisli havanın dağılmasına çok az kaldığını içtenlikle söyleyebilirim. Ufacık bir hatırlatma yapmak gerekirse; geçen seneye de böylesine sıkışık ve bir taban çalışması sürecinde girmiştik. Unutmamak gerekir ki hayatımız matematiğin kendisidir. Ve matematik koca bir tekrarlar yığınıdır…
Tekniksiz olmaz...VOB30 kontratlarında geçen hafta sözünü ettiğim iki yıllık ağırlıklı ortalama 74 bin 500 kalesi şimdi karşımıza ilk hedef bölge olarak çıkıyor. Ara desteklerin dolar bazında da çalıştığını izlediğimiz piyasada 72 bin 500-71 bin 800-70 bin 800 çalışmazsa geçen hafta sözünü ettiğim 68 bin 500 hala önemini koruyor olacaktır…